SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ZEKAT BAHSİ

<< 1058 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

129 - (1058) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا ليث عن ابن أبي مليكة، عن المسور بن مخرمة ؛ أنه قال: قسم رسول الله صلى الله عليه وسلم أقبية ولم يعطي مخرمة شيئا. فقال مخرمة:

 يا بني ! انطلق بنا إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم. فانطلقت معه. قال: ادخل فادعه لي. قال: فدعوته له. فخرج إليه وعليه قباء منها. فقال "خبأت هذا لك". قال: فنظر إليه فقال "رضي مخرمة".

 

[ش (أقبية) مفردها قباء. وهو ثوب يلبس فوق الثياب].

 

{129}

Bize Kuteybetü'bnü Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Leys, ibni Ebî Müleyke'den, o da Misver b. Mahreme'den naklen rivayet etti ki Misver şöyle demiş:

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (ashabına) bir takım kaftanlar taksim etti de Mahreme'ye bir şey vermedi. Bunun üzerine Mahreme (bana):

 

— Yavrucuğum! Haydi seninle Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gidelim.» dedi. Ben de onunla beraber gittim. (Babam):

 

  «Gir de Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i bana çağır.» dedi. Ben de çağırdım. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), üzerinde dağıttığı kaftanlardan biri olduğu hâlde babamın yanına çıktı ve:

 

  «Bunu senin için sakladım.» buyurdu. Babam, kaftana baktı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de:

 

  «Mahreme razı oldu.» buyurdular.

 

 

130 - (1058) حدثنا أبو الخطاب زياد بن يحيى الحساني. حدثنا حاتم بن وردان أبو صالح. حدثنا أيوب السختياني عن عبدالله ابن أبي مليكة، عن المسور بن مخرمة. قال: قدمت على النبي صلى الله عليه وسلم أقبية. فقال لي أبي، مخرمة:

 انطلق بنا إليه عسى أن يعطينا منها شيئا. قال: فقام أبي على الباب فتكلم. فعرف النبي صلى الله عليه وسلم صوته فخرج ومعه قباء. وهو يريه محاسنه. وهو يقول "خبأت هذا لك. خبأت هذا لك".

باب اعطاء من يخاف على إيمانه

 

{130}

Bize Ebû'l-Hattâb Ziyâd b. Yahya El-Hassan!  rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Salih Hatim b. Verdân rivayet etti. (Dediki): Bize Eyyûb-ı Sahtiyani, Abdullah b. Ebi Müleyke' den, o da Misver b. Mahreme'den naklen rivayet etti. Misver şöyle demiş:

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bir takım kaftanlar geldi. Bunun üzerine babam Mahreme bana:

 

  «Haydi seninle Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gidelim. Belki bize onlardan bir şey verir.» dedi. (Gittik.) Babam kapıda durarak konuştu. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun sesini tanıyarak beraberinde bir kaftan olduğu hâlde (yanımıza) çıktı. Babama hem kaftanın güzelliklerini gösteriyor, hem de:

 

  «Bunu senin için sakladım; bunu senin için sakladım.» buyurdu.

 

 

İzah:

Bu hadisi Buh&rl «Kitâbû'l-Hibe», «Kitâbû'l-Libâs-, «Kitabû'l-Humis» ve «Kitâbû'l-Edeb'de; Ebû Dâvûd   «Kitabû'l-Libâs»'da; Tirmizî «Kitâbû'I-îsti'zân-'da; Nesaî de «Kitâbu'z-Zînâ»'da muhtelif râvîlerden tahric etmişlerdir.

 

Kaba': Kaftan, cübbe v.s. gibi gömlek üzerine giyilen şeylerdir.

 

Bâzılarına göre: Arap elbisesi olduğunu gösteren alâmetleri vardır. Cem'i: «Akbiye» gelir. Nitekim hadisin ikinci rivayetinde cemi' siğası ile vârid olmuştur.

 

Gerçi «Kaba'» ipekten dokunursa da, ulemâ bu vak'anın ipekli elbise haram kılınmazdan önce geçmiş olması ihtimâli üzerinde durmuşlardır.

 

Bâzıları: «Bu hadisden murâd: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in o kaftanı omuzlarına yayarak Mahreme'ye göstermesidir. İpek haram kılındıktan sonra bile olsa bu harekete kaftanı giyme, hükmü verilemez.» demişlerdir.

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimizin: «Bunu senin için sakladım.» buyurması, Hz. Mahreme'ye mücâmele içindir. Çünkü Mahreme (Radiyallahu anh)'ın ahlâkında biraz sertlik varmış.

 

Dâvûdi'nin beyânına göre «Mahreme razı oldu...» diyen Nebi (Sallallahu Aleyhi ve SeIlem)'dir. Bu sözün mânâsı: «Razı oldun mu?» demektir.

 

İbni Tin: «Bu sözün Mahremeye âit olması da muhtemeldir.» demiştir.

 

Hadîs-i şerif, gönül almaya ve hediyenin mücerred verilene nakil ile tamam olacağına delildir.